Azerbaycan Tarihi
Çok eski bir tarihe sahip olan Azerbaycan bir çok kavimler için geçit bölgesi olmuştur. Azerbaycan adının Büyük İskenderin ölümünden sonra (M.Ö.323) burayı yöneten komutanlardan Atropatesten geldiği söylenmekle birlikte Mecusi diniyle ilgili olarak Od anlamındaki Azer ve Muhafız anlamındaki Baygan kelimelerinden geldiği, Odlar Ülkesi anlamına gelen Azerbaycan olarak adlandırıldığı belirtilmektedir. Bütün bunların yanında bölge adının çok eski dönemlerden beri burada hakimiyet süren Hazar (Kasar) Türklerinden geldiği daha kuvvetli ihtimal olarak belirtilmektedir.
Türk boyları Azerbaycana Milattan önceki dönemlerde Sakalar ve İskitlerle gelmeye başlamışlardır. Bundan sonra Avarlar, Uzlar, Peçenekler, Kıpçaklar, Alpagutlar, Çepnikler, Halaçlar, Türkanlar v.s. Orta Asyadan Azerbaycana gelerek devlet kurmuşlardır.
Azerbaycan 7. yüzyılın ortalarında kısa bir süre Arapların eline geçmişse de bu hakimiyet uzun sürmemiştir. Çünkü bölgenin Türkleşmesi büyük ölçüde tamamlanmış durumdaydı.
I.5.a.c. Orta Çağda Azerbaycan
Selçuklu Türkleri 1015 yılından itibaren Azerbaycanda hakimiyet kurmaya başlamışlardır. Alparslanın Anadoluya geçişi Azerbaycan üzerinden olmuştur. Selçukluların bir kolu olan Atabegler 1146 yılında bölgeye hakim olmuştur. 1231 yılından sonra bölgede İlhanlılar hakimiyeti görülmektedir. Daha sonra kısa bir müddet Altınordu ve Celayirlilerin hakimiyetinin ardından 1383 yılında Timur dönemi başlamıştır. Timurun ölümünden sonra Azerbaycan Karakoyunlu ve Akkoyunluların hakimiyetine girmiştir. Akkoyunlu Hanedanlığını Safaviler ortadan kaldırarak bölgede 100 yıla yakın egemen olmuşlardır.
1729 yılında Afşarlar, 1779 yılında da Kaçarlar dönemi başlamış ve Azerbaycanda Hanlıklar devrine kadar hakimiyette kalmışlardır.
17. yüzyılın başlarında Azerbaycanda bir çok hanlıklar ortaya çıkmıştır. Bunlar kuzeyde Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahçıvan, Talış, Revan (Erivan – İrevan), Şamahı, Karabağ, Karadağ, Kazak Sultanlığı, Balaken-Car Sultanlığı, Güneyde ise Tebriz, Urmiye, Erdebil, Hoy, Maku ve Serap hanlıklarıdır.
I.5.a.d. 19. Yüzyılda Azerbaycan
Bu dönemde Rusların Kafkasları ele geçirme çabaları karşısında hanlıklar Ruslara karşı ortak hareket etme kararı almışlardır. Ancak bir çok önemli bölge Rusların eline geçmiş, İran da bu bölgede üstünlük kurmaya çalışmıştır. 10 Şubat 1828-de Rusya ile İran arasında yapılan Türkmençay (Tebriz yakınlarında) anlaşmasına göre Aras nehrinin güney kısmında yer alan ve Azerbaycan topraklarının 2/3-ünü oluşturan Güney Azerbaycan İrana, Aras nehrinin kuzeyinde yer alan Kuzey Azerbaycan ise Rusyaya bırakılmıştır. Bu tarihten sonra Ruslar Karabağ ve Erivana sistemli bir şekilde Ermenileri yerleştirmiştir.
I.5.a.e. Bağımsız Azerbaycan Devleti (1918- 1920)
İlk bağımsız Azerbaycan Devleti 28 Mayıs 1918 tarihinde Çarlık Rusyasından bağımsızlıklarını kazanmış olan vilayetlerin birleştirilmesi ile Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti olarak kurulmuş ve Cumhurbaşkanlığına da Mehmet Emin Resulzade getirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu yeni Azerbaycan Devletini derhal tanımıştır. Bu dönemde yeni Azerbaycan Devleti bir taraftan iç karışıklıklarla uğraşırken, diğer taraftan da Rusya, Ermenistan ve İranın saldırıları karşısında direnmeye çalışmış ve Osmanlı Devletinden yardım istemiştir. Bu dönem aynı zamanda Batılı Devletlerin Azerbaycanın zengin petrol kaynaklarını keşfetme dönemine rastladığından Azerbaycandaki Türk unsurunu ortadan kaldırmak için Ermenistan, Rusya ve İranın yanında Alman ve İngilizler de Türklere karşı cephe almışlardır. Osmanlı Ordusu işgal edilmiş olan Azerbaycan topraklarını kurtardıktan sonra bölgeden çekilmiştir.
Sürekli istikrarsızlık içinde bulunan Azerbaycanın bu bağımsızlığı ancak 23 ay devam etmiştir. 1920 yılında 27 Nisanı 28 Nisana bağlayan gece Sovyet Kızılordusunun Azerbaycanı işgali ile bağımsız Azerbaycan Devleti sona ermiştir. Bu tarihten sonra başlayan 70 yıllık bir sürede Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olarak Sovyetler Birliğine bağlı 15 Cumhuriyetten biri olmuştur.
İlk bağımsız Azerbaycan Devleti Türk tarihi boyunca adı – Demokratik Cumhuriyet olan ve Latin alfabesini ilk benimseyen Türk Devleti olması bakımından önem taşımaktadır.
I.5.a.f. Sovyetler Birliği Dönemi
Azerbaycan Sovyet Kızılordusu tarafından işgal edildikten sonra 1922-de Kafkasya ötesi Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyetine katılmış, 1936-dan sonra ise Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını almıştır. Azerbaycan Sovyetler Birliğine katıldıktan sonra sürekli toprak kaybetmiştir. 1920 yılında 114.000 km2 olan yüzölçümü bugün 86.600 km2-ye düşmüştür. Stalin zamanında yapılan düzenlemelerle Ermenistan Azerbaycan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Türkiye arasına uzatılarak hem Azerbaycanla Nahçıvanın, hem de Anadolu Türkleri ile Azerbaycan Türklerinin bağlantısı kesilmeye çalışılmıştır.
I.5.a.g. 1990 Sonrası Azerbaycan
1920\’den itibaren 70 yıllık bir süreyle Sovyetler Birliği\’nin bir parçası olan Azerbaycan 1990-da Sovyetlerin dağılma sürecine girmesiyle bağımsızlık hareketlerine sahne olmuştur. Azerbaycan Halkının bağımsızlık isteği 19-20 Ocak 1990 tarihinde Sovyet ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırılmışsa da, bağımsızlık hareketinin önüne geçilememiştir.
Bu olaylardan sonra bağımsızlık hareketleri daha da hızlanmış, ülkede geniş bir taban desteği bulan Halk Cephesi Hareketinin baskısıyla 30 Eylül 1991 tarihinde Azerbaycan bağımsızlığını ilan etmiştir. 70 yıllık aradan sonra 7 Haziran 1992 tarihinde ilk defa yapılan demokratik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Halk Cephesi Lideri Ebülfez Elçibey Cumhurbaşkanlığına getirilmiştir.
Elçibey yönetimi bir taraftan Ermenilerle devam eden Karabağ problemini çözmeye çalışırken diğer taraftan iç düzeni sağlamaya gayret göstermiş, Sovyetler Birliği döneminden kalma eski yapıyı süratle değiştirme yoluna gitmiştir. Ancak, devralınan ağır sosyal ve ekonomik problemler ve kadro yetersizliği bir çok reformun yapılmasına engel olmuştur. Bunun yanında tekrar Latin Alfabesine geçilmiş, Devlet Dili Anayasada -Türk Dili olarak belirlenmiş, Azerbaycandaki Rus Ordusu çıkarılmış, ilk defa milli para Manat tedavüle çıkarılarak kullanılmaya başlanmış, uluslararası bir çok kuruluşa üye olunmuş, başta Türkiye olmak üzere dünya ülkeleri ile ekonomik, sosyal, kültürel, diplomatik ilişkilere girilmiştir. Yine bu dönemde ilk defa toprak ve tarım reformu çalışmaları yapılmış, ordunun modernizasyonu sağlanmış, Türkiye ile karşılıklı öğrenci transferi başlatılmış, Azerbaycanda Türk Dili ile eğitime itibar kazandırılmıştır. Başta Yabancı Sermaye Kanunu olmak üzere, Özelleştirme, Bankacılık, Sigortacılık gibi önemli yasalar çıkarılmıştır. Bakü – Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi ilk defa bu dönemde gündeme getirilmiştir.
Yaklaşık 1 yıl süren Elçibey döneminde Kelbecer Ermeniler tarafından işgal edilmiş, bir yandan da Suret Hüseynov Gencede isyan hareketi başlatmıştır. Ağır problemler karşısında zor durumda kalan Elçibey Nahçıvan Milli Meclis Başkanı Haydar Aliyevi göreve davet ederek kendisi Nahçıvana çekilmiştir.
Yönetime gelen Haydar Aliyev önce Azerbaycan Milli Meclis Başkanlığına getirilmiş, 3 Ekim 1993-te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise 5 yıllığına Azerbaycan Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Bu dönemde Dağlık Karabağın büyük bir kısmı Ermenilerce işgal edilmesine rağmen ateşkes yapılarak sükunet sağlanmıştır. Ülke içinde kanunsuz hareketler ve kargaşa sona erdirilmiş, tam bir istikrar sağlanmış, Azerbaycan BDTye üye olmuştur. Bu dönemde çok önemli projeler gerçekleştirilmiş, hukuki yapıdaki düzenlemelerle ülke için hayati önem taşıyan çok önemli kanunlar çıkarılmıştır. Takip edilen sıkı para politikası ile enflasyon %1800-lerden %2 – 3 seviyelerine düşürülmüştür.
Azerbaycan Cumhuriyeti serbest pazar ekonomisi ve demokrasi yolunu tercih ederek eski sistemden kalma emredici \’\'Merkezi Planlama\’\’ modelini terk etmiştir.
Nüfusu
Azerbaycanâın bağımsızlığını kazanmasından sonra ilk defa yapılan genel nüfus sayımına göre (27 Ocak â 3 Şubat 1999) ülke nüfusu 7.953.000 kişi olarak tespit edilmiştir. En son resmi bilgilere göre (Nisan, 2006) ülke nüfusu 8.460.000 kişidir.
Nüfusun yaklaşık % 40′ı Apşeron yarımadası olarak adlandırılan başkent Bakü ve civarında yaşamaktadır. Diğer önemli şehirleri Gence, Sumgayıt, Mingeçevir, Alibayramlı, Yevlak, Kuba, Lenkeran, Hankendi, Şuşa, Şeki ve Naftalanâdır. Nüfusun %51,6′si (4.365.360) şehir ve şehir tipli kasabalarda, % 48,4′ü (4.094.640) köylerde yaşamaktadır. Toplam nüfusun % 38′i tarım, % 20′si sanayi, % 42′si de hizmetler ve diğer sektörlerde istihdam edilmektedir.
Azerbaycanâdaki toplam nüfusun %32,8âi 0-14 yaş grubuna, %58,2âsi 15-59 yaş grubuna, % 9âu da 60 yaş ve yukarısına aittir.
Ülkede nüfusun yaş ortalaması kadınlarda 29,7, erkeklerde 27,2âdir. Buradan da Azerbaycanâın çok genç bir nüfus yapısına sahip olduğunu söylemek mümkündür.
Yıllık nüfus artışı 1997 yılına göre %0.28 artarak %0,98âe yükselmiştir. Cari yılda doğum oranı %0,157, ölüm oranı ise %0,59 olarak gerçekleşmiştir. Okur-yazar oranı %97, nüfus yoğunluğu 92/km2âdir.
Azerbaycan Cumhuriyetiânde erkek nüfus %49, kadın nüfus %51′dir. Ortalama yaşam süresi 72,4 yıl olup, bu oran kadınlarda 75,1, erkeklerde 69,6 yıldır.
Kültür
Azerbaycan halkının kültürü Türk kültürünün bütün özelliklerini yansıtmaktadır.Coğrafi yapısının gereği değişik kültürlerle etkileşme olmuşsa da, gelenek, görenek, anane açısından Anadolu halkından ayrılan önemli farklılıklar yoktur.
Ülkede yaşanan ağır ekonomik, siyasi, sosyal ve yapısal problemlere rağmen kültür hayatındaki canlılık devam etmektedir. 1998 sonu itibariyle Azerbaycanâda 3.500 eğlence ve kültür merkezi, 4.600 halk kütüphanesi, 906 sinema salonu, 26 profesyonel tiyatro salonu, 4 konser salonu, 7 musiki topluluğu ve 150 müze mevcuttur.
1998 yılı sonu itibariyle kütüphanelerde toplam 41 milyondan fazla kitap ve dergi bulunmaktadır. Müzelerde ise toplam 1.600.000 adet tarihi ve kültürel eser mevcuttur. 1997 yılında 2,1 milyon olan kitap basımı, 1998 yılında azalma eğilimi göstererek 2 milyona düşmüştür.