Gel artık ey irtica!
Yavuz Bülent BAKİLER
Cumhuriyetimiz 87 yaşında. Adın, cumhuriyetimizle birlikte dillerde. Gerçi Tanzimat devrinde de, Meşrutiyet devrinde de milletimizin korkulu rüyası olmuşsun ama en çok Cumhuriyet idaremizle birlikte palazlanıp büyümeye başlamışsın.
Anlıyorum ki dedemi seninle korkutmuşlar. Babam yanında yöresinde hep seni hissetmiş. 75 yıldan beri de hep benim arkamdasın. Yani 100 yıldan beri seninle yatıyor, seninle kalkıyoruz. Ama sen bir türlü gelmiyorsun. Gözlerimiz yollarda kaldı. Yollara korkuyla bakıyoruz. Yani yediden yetmişe biz senden korkuyoruz. Görüyorum ki, sen de bizden korktuğun için gelmiyorsun, gelemiyorsun. Neredeysen çık gel artık. Bizi bu kadar beklettiğin yeter artık. Dedemin ömrü, babamın ömrü, seni beklemekle geçti. Ben de kendimi bildim bileli seni duyuyor, seni bekliyor, seni arıyorum. Neredeysen çık gel artık. İstiyorum ki, benim çocuklarımın ve torunlarımın hayatında sen artık olmayasın. Yani onlar da, dedem gibi, babam gibi, benim gibi. İrtica geldi! geliyor! ikazlarıyla huzursuz olmasınlar. Ama sen hâlâ ortaya çıkmıyorsun. Sen ne korkak, sen ne rezil, sen ne soysuz-cibilliyetsiz bir heyulâsın ey irtica! Yıllardan beri bağırıp çağırmamıza rağmen bir türlü gelmiyorsun.
Cumhuriyetimiz 1923 yılında kuruldu. CHP cumhuriyetimizin tek partisiydi. Tek partili bir cumhuriyet olur mu? 1924 yılında, Millî Mücadelemizin önde gelen tertemiz isimlerinden Kâzım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez, Rauf Orbay… gibi vatansever paşalar, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurdular. Böylece iktidar partisi CHP yanında bir de muhalefet partimiz oldu. Ama senin yüzünden o muhalefet partisini derhal kapattılar. Neden? Niçin? Oldu mu ya? diye soranlara; İrtica geliyor. Milletimizi irticaya teslim edemeyiz! dediler.
Aradan 6 yıl geçti. Devlet hayatımızda tek parti hayatı devam ediyordu. Ortalıkta irtica lâfı yoktu. Sen korkundan bir tarafa sinmiştin. Ama ortalıkta suistimal iddiaları vardı. Yolsuzluklar, başını almış gidiyordu. Atatürk yeni bir partinin kurulmasını istiyordu. Bu bakımdan en yakın arkadaşlarını bu yeni parti için vazifelendirdi.
Paris Büyükelçimiz Ali Fethi Okyar, yeni kurulacak partinin genel başkanı olacaktı. Ayrıca Atatürk çok yakın arkadaşlarını da, hatta kız kardeşi Makbule Atadanı yeni kurulacak partide Ali Fethi Beyin yanında yer almasını istedi. Parti 12 Ağustos 1930 tarihinde Serbest Cumhuriyet fırkası ismi altında kuruldu. Fakat o da ne? Halk Serbest Cumhuriyet fırkasına büyük ilgi gösterdi. Belediye seçimlerinde Serbest Fırka önemli miktarda oy aldı. Bazı gazeteler Mareşal Fevzi Çakmakın Cumhurbaşkanı olmasını yazdılar.
Ey rezil, ey namussuz, ey alçak irtica o zaman sen yeniden ortaya çıkmaya hazırlandın. Senin yüzünden Atatürk, bizzat kurdurduğu Serbest Fırkayı, irtica hortluyor! gerekçesiyle 17 Kasım 1930 tarihinde kapattı.
Gelsen, seni ben geberteceğim! Geberdiğini duysam 30 gün şükür orucu tutacağım.