Ramazan AYVALLI
Osmanlı devletinin kuruluşu
Dört yüz çadırla, Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devletinin Bizans hudûduna yerleşen Kayı Aşîreti, 27 Ocak 1299da Osmân Gâzînin adına izâfeten Osmânlı hânedanı ve devletini kurmuştur…
Dünyânın en uzun ömürlü hânedanının ve en büyük devletlerinden Osmânlı Devletinin kurucusu olan Osmân Gâzî, 1258 tarihinde Söğütte doğdu. Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundan Ertuğrul Gâzînin oğludur.
Osmânlı sultânlarının ilki olan Osmân Gâzî, İslâm terbiyesiyle yetiştirildi, kendisine İslâmî ilimler öğretildi. Devrin örf ve âdetince mükemmel bir askerî talîm ve terbiyeyle yetiştirildi. Ertuğrul Gâzînin silâh arkadaşları ve kumandânlarından kılıç kullanmayı, kargı savurmayı, ata binmeyi öğrendi. Onların gazâlarını dinledi; yaptıklarından ibret alarak, gençliğinden itibâren gazâlara katılıp, zaferler kazandı; kumandânlık vasıflarını geliştirip kuvvetlendirdi.
Osmân Gâzî; Anadolunun İslâmlaştırılıp, Türkleşmesi faâliyetine katılan gönül sultânlarından, ahîlerden Şeyh Edebâlînin sohbetlerine katılıp, mâneviyâtını yükseltti.
OSMÂN GÂZÎNİN BİR RÜYÂSI
1277 yılında, on dokuz yaşındayken bir gece rüyâsında; Şeyh Edebâlînin böğründen bir ay çıkıp, kendi göğsüne girdiğini, sonra göbeğinden, bütün âfâkı [gökyüzünü] kaplayan bir ağacın çıktığını, yüksek dağ ve pınarlara gölge saldığını ve insanların ondan çok faydalandıklarını gördü. Rüyâsını Şeyh Edebâlî hazretlerine anlattı.
Hocası; Müjde ey Osmân! Hak teâlâ, sana ve senin evlâdına saltanat verdi. Bütün dünyâ, evlâdının himâyesinde olacak, kızım Mâl Hâtûn da sana eş olacak diyerek rüyâsını tâbir etti.
On dokuz yaşındayken Şeyh Edebâlînin kızı Mâl Hâtûn ile evlendi. Babası Ertuğrul Gâzî tarafından Kayı boyu beyliğine aday gösterildi. Ertuğrul Gâzî, 1281 yılında vefât edince, Osmân Gâzî onun yerine Kayı beyi oldu. Anadolu Selçûklu Devletinin Bizans hudûdundaki Kayılar, Söğüt kışlağı ile Domaniç yaylağı arâzîsine hâkimdiler.
Osmân Gâzî, Kayı beyi olunca, hudûd komşusu Bizans Tekfûrları ile iyi geçinmeye çalıştı. Bunlar arasında en çok Bilecik Tekfûru ile anlaşıyordu. Boyda, eskiden beri yaylağa çıkarken, ağır eşyâları Bilecik Tekfûruna emânet etmek, buna karşılık Tekfûra bâzı hediyeler sunmak geleneği vardı. Emânetin teslîmi ve alınması, silâhsız kimseler ve kadınlar tarafından yapılırdı.
Aşîretlerin yaylaya çıkış ve dönüşlerinde, İnegöl Tekfûru yollarını keserek, onlara zarar veriyor, bu yüzden sık sık çarpışmalar oluyordu. Osmân Beyin kuvvet ve nüfûzunun devâmlı arttığını gören İnegöl Tekfûru Nikola, komşularından tedbîr alınmasını istedi. İnegöl Tekfûrunun Bizanslılara ittifâk teklîfi, Bilecik Tekfûru tarafından Osmân Gâzîye haber verildi. Tekfûr Nikolanın, Pazarköy(Ermenibeli)de kuvvet topladığı tespit edilince, Osmân Gâzî, Kayı ileri gelenleri, kumandânlar ve arkadaşlarından Akçakoca, Abdurrahmân Gâzî, Aykut Alp, Konur Alp ve Turgut Alp ile görüşme yaparak, İnegölün fethine karâr verdi.
1284te Pazarköyde meydâna gelen muhârebede, Osmân Gâzînin yeğeni Bay Hoca şehîd düştü. Muhârebe ardından Kulaca Kalesi fethedildi. İnegöl Tekfûru mağlûb olunca Karacahisâr Tekfûru ile birleştiler. 1288 yılında Domaniç yakınında Erice(Ekizce)de yapılan muhârebede, Tekfûrlar tekrar mağlup edildiler.
BEYLİKLE?MÜKÂFÂTLANDIRILMASI
Bu muhârebede [Ekizcede] Osmân Gâzînin muvaffakiyeti, Anadolu Selçûklu Sultânı Gıyâseddîn Mesûd Şâh tarafından mükâfâtlandırıldı. Gönderilen bir fermânla Söğüt, Osmân Gâzîye yurt olarak verildi.
Gazâ akınlarını hızlandıran Osmân Gâzî, bir baskınla İnegöl Tekfûrunu ve pek çok askerini öldürdü. İnegölden pek çok ganîmet aldı. İnegöl Tekfûrunun öldürülmesi ve Osmân Gâzînin devâmlı genişlemesi, Bursa ve İznik Tekfûrlarını telâşlandırdı.
Osmân Gâzînin Bizans Tekfûrlarına karşı tâkip ettiği siyâset; Anadolu Selçûklu Sultânlığınca takdîr edilip, tekrâr mükâfâtlandırıldı. 1289da bir fermânla Söğüte ilâveten Eskişehir ve İnönü tarafları verilip, mîrî vergiden muâf tutuldukları gibi, Beylik alâmetlerinden alem, tuğ, kılıç ile gümüş takımlı at da gönderildi.
Osmân Gâzînin gazâ akınları daha da hızlandı. İznike akın tertiplendiyse de kale alınamadı, ama pek çok ganîmetle dönüldü. Karacahisâr ile Yarhisâr Tekfûrları, Osmân Gâzî aleyhine ittifâk kurdular.
1291de Karacahisâr fethedilince, alınan ganîmetlerin beşte biri, Anadolu Selçûklu Devleti başşehri Konyaya gönderilip, kalanlar muhârebeye katılan Gâzîlere dağıtıldı…
1292de Sakarya Irmağının kuzeyine akın yapıldı. Bu akınlarda Sorgan köyü, Göynük, Taraklı Yenicesi ve Mudurnu taraflarının askerî mevkileri tahrip edilip, pek çok ganîmet alındı. Osmân Gâzî, gazâlarda alınan ganîmetleri hâlen kuruluş safhasında olan devletin ihtiyaçlarını tamâmlamakta kullanıyor, kalanlarını muhârebelere katılan gâzîlere dağıtıyordu. Osmân Gâzînin teşkîlâtlanmaya verdiği ağırlık, 1298 yılına kadar devâm etti.
Osmân Gâzînin ileriye dönük faaliyetleri, hudûttaki Bizans Tekfûrlarını daha da telâşlandırdı. Bilecik Tekfûru da Osmân Gâzî aleyhine ittifâk içine girdi. Bizans-Rûm Tekfûrları, Osmân Gâzîyi muhârebe meydanında öldürüp yenemeyeceklerini anlayınca, entrikaya başvurdular. Yarhisâr Tekfûrunun kızıyla evlenecek olan Bilecik Tekfûrunun düğününe dâvet edip, öldürmeyi plânladılar. Osmân Gâzîye sûikast tertîbi, dostu Harmankaya Tekfûru Köse Mihal tarafından haber verildi.
Gerekli tedbîrleri alan Osmân Gâzî, Bizans Tekfûrları ile berâber dâvet edildiği düğüne, hediye olarak kuzu sürüsü gönderdi. Düğün sonrası yaylaya çıkacağını bildirerek, eskiden olduğu gibi değerli eşyâlarının kadınlar vâsıtasıyla kaleye alınmasını istedi. Bilecik Tekfûru, Bizans Tekfûrlarıyla ittifâk hâlinde olduğundan Osmân Gâzînin teklîfini kabûl edip, düğün yeri olan Çakırpınarına gitti. Osmân Gâzî, aşîretin eşyâsı yerine atlara silâh yükletip, harp hîlesiyle, kırk kadar gâzîyi kadın kılığında Bilecike gönderdi. Aşîret kâfilesi Bilecike gidip, şehri ele geçirdi.
Osmân Gâzîye karşı tertiplenen Bizans entrikası lehe çevrilip, gelin dâhil, düğüne katılanların bir kısmı esîr alındı. Geline Nilüfer adı verilip, Osmân Gâzînin oğlu Orhan Gâzîye nikâhlandı. Fethe devâm edilip, ertesi gün Yarhisâr Kalesi kuşatıldı ve ele geçirildi. Osmân Gâzînin kumandânlarından Turgut Alp ve Gâzîler de İnegölü fethettiler…
Osmân Gâzî, Batı Anadoluda Bizans hudûdunda fetihlerde bulunurken, Moğol İlhanlılar da Anadoluyu istîlâ ettiler. İlhanlı Hükümdarı Gazan Hân, Anadolu Selçûklu Sultânı Alâeddin Şâhı İrâna götürdü. Bütün Türkiye Selçûklu Devletinin toprakları, İlhanlıların eline geçti.
İlhanlı zulmünden hicret eden birçok Anadolu Selçûklu emîri ve maiyyeti, Osmân Gâzînin gazâlarına katılmak için hizmete geldi. Böylece Osmân Gâzî, daha da güçlendi. 1299da istiklâlini ilân edip, tâbilikten kurtuldu. Bu arada Yarhisâr ve Yenişehir kaleleri de fethedildi.
Osmân Gâzî, yeni fethedilen Yenişehiri merkez hâline getirdi. Burada idârî, iktisâdî ve sosyal müesseseler inşâ ettirip evler, dükkânlar, çarşı ve hamâmlar yaptırdı. Devleti beş idârî bölgeye ayırdı. Her bölgenin idâresine güvendiği, kâbiliyetli ve âdil kumandânlar tâyin etti. Oğlu Orhan Beye Sultânönü, Gündüz Alpe Eskişehir, Aykut Alpe İnönü, Hasan Alpe Yarhisâr, Turgut Alpe İnegöl bölgelerinin idâresini verdi.
Netîcede, dört yüz çadırla Türkiye Selçûklu-Bizans hudûduna yerleştirilen Kayı Aşîreti, 27 Ocak 1299da Osmân Gâzînin adına izâfeten Osmânlı hânedanı ve devletini kurmuş oldu.
Osmân Gâzî İslâm dininin esâslarını, Türk örfünü teşkîlât ve müesseselerini safha safha yerleştirip, mükemmelleştiriyordu. Teşkîlât ve müessesini kurarken, İslâm dîninin farzlarından cihâd emrini de yapıyordu. Devâmlı genişleyip, teşkîlâtlanan Osmânlı tehlikesini hudûttaki Tekfûrlarla halledemeyeceğini anlayan Bizans Kayseri İkinci Andronikos Poleologos, hâssa kumandanlarından Musalonu, Osmân Gâzî üzerine sefere gönderdi. Musalon kumandasındaki Bizans kuvvetleriyle Osmân Gâzî, 1302de İznikin kuzeydoğusundaki Koyunhisar Kalesi mevkiinde karşılaştılar. 27 Temmuz 1301 târihinde yapılan Koyunhisar Muhârebesinde Osmân Gâzî muzaffer oldu. Daha pek çok fetih yapıldı.
Osmânlıların Bizans hudûdunda tesîs ettiği âdil idâre; Tekfûrların zulmünden, vergilerin ağırlığından bıkan Hıristiyân ahâlîden başka, kumandânların da takdîrini kazanmıştı. 1313te Harmankaya Tekfûru Mihal de Osmân Gâzînin maiyetine girip, Müslümân oldu. Köse Mihal Gâzî adını alarak, pek çok muhârebeye katıldı. Osmânlı Devletine çok hizmeti geçti.